Üst Göz Kapağı Dolgusu

Söz konusu estetik uygulamalar olduğunda çoğu gelişmenin genellikle medikal cihazlarda olduğunu düşünebilirsiniz. Doğrusu yanıldığınızı söyleyemeliyim.

Günümüzün medikal gelişmeleri artık estetik uygulamaların her alanında kendini gösteriyor. Her geçen gün hastalarımıza çok daha konforlu uygulama sürecine sahip ve başarılı sonuçlar alabildiğimiz yöntemler sunabiliyoruz. Özellikle klinik ortamda gerçekleştirdiğimiz ameliyatsız estetik uygulamalarda hastalarımıza artık hem daha hızlı hem de daha kalıcı sonuçlar sunabiliyoruz.

Ameliyatsız estetik denince birçok kişinin aklına gelen dolgu uygulamaları, güzel yaş alma sürecinde biz doktorların en büyük yardımcısı diyebilirim. Geçtiğimiz yıllarda genellikle hyaluronik asit bazlı dermal dolgularla yapılan dolgu işlemlerinde artık çok daha yaygın olarak yağ enjeksiyonunu tercih edebiliyor hatta bu yağ enjeksiyonunu da birkaç seansta uygulayarak hastalarımızın doğallıktan ödün vermeden daha genç bir görünüme kavuşmalarına katkı sağlıyoruz.

Son yıllarda özellikle üst göz kapağında yaşanan deformasyonlarda dolgu uygulamalarına sıklıkla başvuruyor ve hastalarımızın yorgun bakışları geride bırakarak daha canlı ve genç bir görünüm kazanmalarına yardımcı oluyoruz.

Çukur göz tedavisinde kullanılan üst göz kapağı dolgusu nasıl yapılır?

Üst göz kapağı dolgusunu iki farklı yöntemle yapabiliyoruz. Bunlardan ilki hyaluronik asit bazlı dermal dolgularla yapılan üst göz kapağı dolgusu, ikincisi ise yağ enjeksiyonu ile yaptığımız dolgu.

Hyaluronik asit mi yoksa yağ enjeksiyonu mu?

Aslında söz konusu üst göz kapağı dolgusu olduğunda iki yöntemin de kendisine göre avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Her iki yöntem de özellikle çukur göz görünümünü gidermekte etkili olsa da gerek kalıcılık süreleri gerekse geri döndürülebilme özellikle bakımından birbirinden ayrılıyor.

Hyaluronik asit bazlı dermal dolgularla yapılan üst göz kapağı dolgusu uygulaması ortalama 15 dakikada tamamlanan bir işlemdir. Kalıcılığı ise hastadan hastaya değişmekle birlikte yaklaşık olarak 1,5 yıldır. İşlemin belirli aralıklarla tekrarlanmasının kalıcılık süresini bir miktar daha artırdığını biliyoruz. Bu yöntemin en büyük avantajı, işlemin geri döndürülebilir olmasıdır. Hyaluronik asit bazlı dolgularla yapılan işlemler sonrasında eğer bir memnuniyetsizlik veya komplikasyon kendini gösterirse hyaluronidaz enjeksiyonuyla yapılan dolgu eritilebilir.

İkinci ve son yılların popüler yöntemi ise hastanın kendi vücut yağını kullandığımız yağ enjeksiyonuyla yapılan üst göz kapağı dolgusudur. Güvenilir ve konforlu bir işlem olan yağ enjeksiyonu işleminde hastanın kendi dokusu kullanıldığı için herhangi bir alerjenik risk söz konusu değildir. Bununla birlikte bu işlemin hyaluronik asit dolgular gibi geri döndürülebilirliği maalesef söz konusu değildir. Bu nedenle işlem öncesi hasta mutlaka iyi bir şekilde analiz edilmeli ve akabinde dolgu işlemi yapılmalıdır.

Yağ enjeksiyonu ile yapılan üst göz kapağı dolgu uygulamasının en güzel yanı işlemi birkaç seansa bölerek yapabiliyor olmamız. Öyle ki ilk seansta kısmi bir enjeksiyon sonrasında hastamızdan aldığımız yağ enjeksiyonunu tıpkı tüp bebek yöntemlerinde olduğu gibi özel bir dolapta saklıyoruz. Yaptığımız dolgu işlemi sonrasında dolgu tam olarak yüze oturunca eğer ihtiyaç duyarsak sakladığımız yağlarla ikinci bir seans uyguluyoruz. Böylelikle olası bir abartıdan kaçınarak hem daha kontrollü hem de çok daha güvenli bir şekilde işlemi gerçekleştiriyoruz.

Son yıllarda çukur göz görünümünü gidermek için sıklıkla kullandığımız bir uygulama haline gelen yağ enjeksiyonu ile üst göz kapağı dolgusunun kalıcılığı ise yapılan işlemin sıklığına ve kişinin yaş alma sürecine göre değişiklik gösteriyor.

Yağ enjeksiyonu ile yapılan üst göz kapağı dolgusu sonrası yağlar erir mi?

Bu soru yağ enjeksiyonuyla ilgili işlemlerde en sık karşılaştığım sorulardan biri desem sanırım yanılmış olmam. Şöyle ki yağ dokuları da tıpkı vücudumuzdaki diğer dokular gibi zamana bağlı olarak değişim gösterir. Yağ enjeksiyonu ile yapılan üst göz kapağı dolgusu işleminden sonra ilerleyen dönemde yağların yaklaşık %40’lık bir bölümünde erime söz konusudur. Ancak belirli aralıkla düzenli olarak tekrarlandığında işlem birkaç seans sonra büyük oranda kalıcı hale gelir.

Günün sonunda tabii ki yaş alma sürecimiz devam ettiği için kısmi erimeler olacaktır ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki zamanla erimeler olsa dahi hastalar neredeyse hiçbir zaman işlemden önceki hallerine dönmezler.

Üst göz kapağı dolgusu herkese yapılabilir mi?

Yağ enjeksiyonu ve hyaluronik asit bazlı dermal dolgular hemen hemen her üst göz kapağı dolgusuna ihtiyaç duyan hastalara uygulanabilmekle birlikte dolgu işlemi her hasta için doğru bir çözüm olmayabilir. Eğer göz kapağınızda ciddi bir gevşeme veya sarkma söz konusuysa o zaman üst göz kapağı dolgusu yerine üst göz kapağı estetik ameliyatını tercih etmek gerekir. Aksi halde yapılan dolgu işlemi göz kapağını toparlamak için yeterli kalmayacağı için yapılan dolgu kötü duracaktır.

Eğer göz kapağınızda çukurluk varsa üst göz kapağı dolgusu, ancak göz kapağınızda ciddi oranda gevşeme veya sarkma varsa o zaman göz kapağı ameliyatı doğru karar olacaktır. Ancak her hastanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Çukur göz görünümünü geride bırakabildiğimiz ve kısa sürede etki gösteren bir işlem olan üst göz kapağı dolgusu, ince bir cilt yapısına sahip hastalara da rahatlıkla uygulanabilmektedir.

Günün sonunda hepimiz zamanı durduramayacağımızı kabul etmekle birlikte onu en güzel şekilde yaşamak ve kendimizin en iyi versiyonu olmak için çabalıyoruz. Görselliğin böylesine önemli olduğu bir dönemde güzel yaş almak veya bir başka deyişle yaş alma sürecini güzelleştirmek kuşkusuz ki hepimizin hayali…

Burada bahsettiğim işlemler her ne kadar ameliyatsız estetik uygulamalar olsalar da biliyorum ki bu işlemleri rahatlıkla yaptıranlar kadar bu işlemlerle alakalı pek çok çekinceye ve endişeye sahip olan da var. O nedenle her zaman yaptığım uyarıyı yenileme ihtiyacı duyuyorum. Bir estetik uygulamaya karar verirken -ki bu işlem ister büyük bir ameliyat olsun ister küçük bir enjeksiyon işlemi- mutlaka alanında yetkin bir isme başvurun, araştırmanızı doğru ve detaylı bir şekilde bir yapın. En önemlisi de işlemle alakalı sorularınıza net ve sabırlı bir şekilde cevap veren doktorlardan yana tercihinizi kullanın. Seçiminizi yaptıktan sonra ise doktorunuza, onun yetkinliğine daima güvenin.

Meslek hayatım boyunca binler hastaya dokunmuş, binlerce ameliyat ve ameliyatsız işlem yapmış biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki günün sonunda sizlerin klinikten mutlu bir şekilde ayrılmanız inanın beni sizlerden çok daha mutlu ediyor.